Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
geologische dokumentation
bir işe en başından katılmak, dahil olmak
kendi kendini
Geçmiş
Cümleler
"kendi kendini"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kendi kendini
oneself
zm.
"kendi kendini"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 429 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kendi kendini inceleme
self-examination
i.
We are not content with
self-examination.
Kendi kendimizi incelemekle
yetinmiyoruz.
More Sentences
2
Genel
kendi kendini yetiştirmiş
self-educated
s.
Tom is a
self-educated
man.
Tom
kendi kendini yetiştirmiş
bir insandır.
More Sentences
3
Genel
kendi kendini eğitmiş
self-taught
s.
Tom said he's entirely
self-taught.
Tom tamamen
kendi kendini eğittiğini
söyledi.
More Sentences
4
Genel
kendi kendini düzenleyen
self-regulating
s.
I am in favour of making
self-regulating
information accessible on the web.
Ben
kendi kendini düzenleyen
bilgilerin web üzerinden erişilebilir hale getirilmesinden yanayım.
More Sentences
5
Genel
kendi kendini yetiştirmiş
self-made
s.
He is a
self-made
entrepreneur.
Adam,
kendi kendini yetiştirmiş
bir girişimci.
More Sentences
6
Genel
kendi kendini geliştirme
selfimprovement
i.
7
Genel
kendi kendini idare etme
self government
i.
8
Genel
kendi kendini yönetme
self direction
i.
9
Genel
kendi kendini temizleme
self grooming
i.
10
Genel
kendi kendini düzeltme
self betterment
i.
11
Genel
kendi kendini geliştirme
self improvement
i.
12
Genel
kendi kendini aldatma
self deceit
i.
13
Genel
kendi kendini doğrulayan
self verification
i.
14
Genel
kendi kendini savunma
self assertion
i.
15
Genel
kendi kendini kınama
self condemnation
i.
16
Genel
kendi kendini suçlama
self accusation
i.
17
Genel
kendi kendini tayin etme
self appointment
i.
18
Genel
kendi kendini şımartma
self indulgence
i.
19
Genel
kendi kendini değerlendirme
self assessment
i.
20
Genel
kendi kendini ifade etme
self relation
i.
21
Genel
kendi kendini aldatma
self deception
i.
22
Genel
kendi kendini telkin etme
autosuggestion
i.
23
Genel
kendi kendini suçlama
self incrimination
i.
24
Genel
kendi kendini yetiştirme
self education
i.
25
Genel
kendi kendini şekillendirme
autoshaping
i.
26
Genel
kendi kendini tozlama
self pollination
i.
27
Genel
kendi kendini yetiştirmiş adam
self made man
i.
28
Genel
kendi kendini tatmin
masturbation
i.
29
Genel
kendi kendini iyileştirme
self betterment
i.
30
Genel
kendi kendini iyileştirme
self healing
i.
31
Genel
kendi kendini seçme
self-selection
i.
32
Genel
kendi kendini övme
self-approbation
i.
33
Genel
kendi kendini değerlendirme
self-assessment
i.
34
Genel
kendi kendini yönlendirebilme
self-leadership
i.
35
Genel
kendi kendini analiz etme
self-analysis
i.
36
Genel
kendi kendini cezalandırma
self-accusation
i.
37
Genel
kendi kendini uyaran
self-stimulation
i.
38
Genel
kendi kendini geliştirme
self-advancement
i.
39
Genel
kendi kendini kontrol
self-test
i.
40
Genel
kendi kendini iyileştirme
self-betterment
i.
41
Genel
kendi kendini memnun etme
self-satisfaction
i.
42
Genel
kişinin kendi kendini itham etmesi
self-indictment
i.
43
Genel
kendi kendini beğenme
self-admiration
i.
44
Genel
kendi kendini tayin etme
self-appointment
i.
45
Genel
bireyin kendi kendini geliştirmesi
self-guided improvement
i.
46
Genel
kendi kendini telkin
self-suggestion
i.
47
Genel
kendi kendini yok etme
self-destruction
i.
48
Genel
kendi kendini denetleme
self-assessment
i.
49
Genel
kendi kendini onaylama
self-approbation
i.
50
Genel
kendi kendini hipnoz etme
self-hypnosis
i.
51
Genel
kendi kendini gerçekleştirme
self-fulfillment
i.
52
Genel
kendi kendini yenileme
self-perpetuation
i.
53
Genel
kendi kendini düzenleyen
self-regulation
i.
54
Genel
kendi kendini düzeltme
self-betterment
i.
55
Genel
kendi kendini onaylama
self-authentication
i.
56
Genel
kendi kendini suçlama
self-accusation
i.
57
Genel
kendi kendini yönetme
self-governance
i.
58
Genel
kendi kendini organize etme
self-organization
i.
59
Genel
kendi kendini tozlama
self-pollination
i.
60
Genel
kendi kendini yok etme
self destruct
i.
61
Genel
kendi kendini yok etme
autodestruction
i.
62
Genel
kendi kendini yetiştirmiş insan
self made man
i.
63
Genel
kendi kendini sakatlama
self mutilation
i.
64
Genel
kendi kendini sakatlama
deliberate injury to one's own body
i.
65
Genel
kendi kendini geliştirme
self-improvement
i.
66
Genel
kendi kendini gerçekleştiren kehanet
self-fulfilling prophecy
i.
67
Genel
kendi kendini kandırma
self-delusion
i.
68
Genel
kendi kendini onaylama
self-approval
i.
69
Genel
kendi kendini cezalandırma
self mortification
i.
70
Genel
kendi kendini kanıtlayan önerme
petitio principii
i.
71
Genel
kendi kendini kanıtlayan önerme
begging the question
i.
72
Genel
kendi kendini doğrulama/onaylama
self validation
i.
73
Genel
kendi kendini hipnoz etme
autohypnosis
i.
74
Genel
kendi kendini yetiştirmiş kimse
autodidact
i.
75
Genel
kendi kendini yetiştirme
auto training
i.
76
Genel
kendi kendini toksinleme
autointoxication
i.
77
Genel
kendi kendini organize etme
self-organisation
i.
78
Genel
kendi kendini gerçekleştirme
self-fulfilment
i.
79
Genel
kendi kendini kurtarma/tahliye
self-evacuation
i.
80
Genel
bireyin kendi eksik yönlerinin farkında olması ve kendini küçük görmesi
self-deprecation
i.
81
Genel
kendi kendini güçlendiren
self-reinforcing
i.
82
Genel
kendi kendini tanıma yönlendirme ya da kendi yolunu çizme
self-authorship
i.
83
Genel
kendi kendini tanımlama
self-definition
i.
84
Genel
kendi kendini yeme
self-cannibalisation
i.
85
Genel
kendi kendini yiyerek beslenme
self-cannibalisation
i.
86
Genel
kendi kendini yiyerek beslenme
self-cannibalization
i.
87
Genel
kendi kendini yeme
self-cannibalization
i.
88
Genel
göz merceğinin mesafeye göre kendi kendini ayarlaması
accommodation
i.
89
Genel
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini nefessiz bırakma durumu
erotic asphyxiation
i.
90
Genel
birinin kendi kendini özellikle dinî âyin kabîlinden incitmesi ya da yaralaması
self-laceration
i.
91
Genel
kendi kendini ölçme
autometry
i.
92
Genel
atlantik okyanusunda kendi kendini yöneten bir ingiliz kolonisi
bermuda
i.
93
Genel
otomatik dolumlu sobada olduğu gibi, ateşi kendi kendini besleyen bir yakıt haznesine sahip ocak
magazine stove
i.
94
Genel
suya bakarak kendi kendini hipnoz etme
lecanoscopy
i.
95
Genel
kendi kendini analiz etme
heart-searching
i.
96
Genel
kendi kendini yöneten devlet
commonalty [obsolete]
i.
97
Genel
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı
segway®
i.
98
Genel
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı
segway human transporter®
i.
99
Genel
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı
segway ht®
i.
100
Genel
kendi kendini memnun etme
self-content
i.
101
Genel
kendi kendini tiye alma
self-mockery
i.
102
Genel
kendi kendini taklit etme
self-parody
i.
103
Genel
kendi kendini itme
self-repellency
i.
104
Genel
kendi kendini uzaklaştırma
self-repellency
i.
105
Genel
kendi kendini yemek
eat one's heart out for
f.
106
Genel
kendi kendini yemek
eat one's heart out
f.
107
Genel
kendi kendini geçindirmek
be on one's own
f.
108
Genel
kendi kendini yemek
fret
f.
109
Genel
kendi kendini baltalamak
paint oneself into a corner
f.
110
Genel
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
paint oneself into a corner
f.
111
Genel
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
asphyxiophilia
f.
112
Genel
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
breath control play
f.
113
Genel
kendi kendini değerlendirmek
self-evaluate
f.
114
Genel
kendi kendini imha etmek
self-destruct
f.
115
Genel
kendi kendini denetlemek
self-evaluate
f.
116
Genel
kendi kendini yiyerek beslenmek
self-cannibalize
f.
117
Genel
kendi kendini yemek
self-cannibalize
f.
118
Genel
kendi kendini yiyerek beslenmek
self-cannibalise
f.
119
Genel
kendi kendini yemek
self-cannibalise
f.
120
Genel
kendi kendini ilerletmek
betake
f.
121
Genel
kendi kendini harekete geçirmek
betake
f.
122
Genel
kendi kendini götürmek
betake
f.
123
Genel
(hayvan) kendi kendini veya başka bir hayvanı temizlemek
groom
f.
124
Genel
kendi kendini imha etmek
implode
f.
125
Genel
kendi kendini düzeltmek
self-correct
f.
126
Genel
(kuş) kendi kendini temizlemek
preen
f.
127
Genel
kendi kendini savunan
self asserting
s.
128
Genel
kendi kendini idare eden
self directed
s.
129
Genel
kendi kendini idare eden
autonomous
s.
130
Genel
kendi kendini finanse eden
self financing
s.
131
Genel
kendi kendini engelleyen
self defeating
s.
132
Genel
kendi kendini idare eden
self sufficient
s.
133
Genel
kendi kendini yalanlayan
self denying
s.
134
Genel
kendi kendini tayin etmiş
self appointed
s.
135
Genel
kendi kendini ifade edebilen
self expressive
s.
136
Genel
kendi kendini yöneten (ülke)
self governing
s.
137
Genel
kendi kendini yaşatan
autopoietic
s.
138
Genel
kendi kendini tayin etmiş
self-appointed
s.
139
Genel
kendi kendini finanse eden
self-financing
s.
140
Genel
kendi kendini yapılandırmış
self-made
s.
141
Genel
kendi kendini suçlayıcı
self-accusatory
s.
142
Genel
kendi kendini engelleyen
self-defeating
s.
143
Genel
kendi kendini geçindiren
self-sustaining
s.
144
Genel
kendi kendini yöneten
self-governing
s.
145
Genel
kendi kendini yenileyebilen
self-perpetuating
s.
146
Genel
kendi kendini ısıtan
self-heating
s.
147
Genel
kendi kendini destekleyen
self-promoting
s.
148
Genel
kendi kendini motive eden
self-motivated
s.
149
Genel
kendi kendini idare eden
self-sufficient
s.
150
Genel
kendi kendini maruz bırakan
self-imposed
s.
151
Genel
kendi kendini organize eden
self-organizing
s.
152
Genel
kendi kendini suçlayan
self-accusatory
s.
153
Genel
kendi kendini üreten
self-producing
s.
154
Genel
kendi kendini kontrol eden
self checking
s.
155
Genel
kendi kendini yöneten
self-administered
s.
156
Genel
kendi kendini sınırlayan
self-limiting
s.
157
Genel
kendi kendini kısıtlayan
self-limiting
s.
158
Genel
kendi kendini eleştirebilen
self-critical
s.
159
Genel
kendi kendini ödüllendiren
self-awarding
s.
160
Genel
kendi kendini ödüllendirme
self-awarding
s.
161
Genel
kendi kendini konumlandıran
self-positioning
s.
162
Genel
kendi kendini iyileştiren
self-healing
s.
163
Genel
kendi kendini organize eden
self-organising
s.
164
Genel
kendi kendini yöneten
self-directed
s.
165
Genel
kendi kendini finanse eden
self-funded
s.
166
Genel
kendi kendini şişiren
self-inflating
s.
167
Genel
kendi kendini aldatan
self-deceiving
s.
168
Genel
kendi kendini kandıran
self-deceiving
s.
169
Genel
kendi kendini yetkilendirmiş/atamış
self-ordained
s.
170
Genel
kendi kendini sürgün eden
self-exiled
s.
171
Genel
kendi kendini kutlayan
self-congratulatory
s.
172
Genel
kendi kendini sürdürebilir
self-sustainable
s.
173
Genel
kendi kendini zehirleyen
autotoxic
s.
174
Genel
kendi kendini sürdüren
bootstrap
s.
175
Genel
kendi kendini baltalayıcı
self-defeating
s.
176
Genel
kendi kendini baltalayan
self-defeating
s.
177
Genel
kendi kendini yetiştirmiş
primitive
s.
178
Genel
kendi kendini yargılayan
self-convicted
s.
179
Genel
kendi kendini düzenleyen
self-governed
s.
180
Genel
kendi kendini maruz bırakan
self-inflicted
s.
181
Genel
kendi kendini eğiten
self-instructed
s.
182
Genel
kendi kendini taklit eden
self-parodying
s.
183
Genel
kendi kendini ilerleten
self-propelling
s.
184
Genel
kendi kendini yürüten
self-propelling
s.
185
Genel
kendi kendini yöneten
self-regulating
s.
186
Genel
kendi kendini düzenleyen
self-regulative
s.
187
Genel
kendi kendini düzenleyen
self-regulatory
s.
188
Genel
kendi kendini iten
self-repelling
s.
189
Genel
kendi kendini püskürten
self-repelling
s.
190
Genel
kendi kendini iten
self-repulsive
s.
191
Genel
kendi kendini püskürten
self-repulsive
s.
192
Genel
kendi kendini tekrarlar şekilde
recursively
zf.
193
Genel
kendi kendini idare ederek
autonomously
zf.
194
Genel
(cinsiyetsiz kullanımda) kendi/kendini
themselves
zm.
195
Genel
kendi kendini düzenleyen anlamı veren ön ek
automat-
ök.
Phrasals
196
Öbek Fiiller
kendi kendini davet etmek
intrude oneself into
f.
197
Öbek Fiiller
kendi kendini dertlendirmek
worry oneself about
f.
198
Öbek Fiiller
kendi kendini üzmek
worry oneself about
f.
199
Öbek Fiiller
(bir şeye) kendi kendini davet ettirmek
invite (someone or oneself) to (something)
f.
200
Öbek Fiiller
(kendi kendini) telkin etmek
say to (oneself)
f.
201
Öbek Fiiller
kendi kendini idare etmek
scratch for (oneself)
f.
202
Öbek Fiiller
(kendi kendini bir şeyden) caydırmak/vazgeçirmek
talk (oneself) out of (something)
f.
203
Öbek Fiiller
(kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak
talk (oneself) out of (something)
f.
Proverb
204
Atasözü
kendi kendini övmenin (hiçbir) değeri/yararı yoktur
self-praise is no recommendation (at all)
205
Atasözü
kendi kendini övmenin (hiçbir) anlamı yoktur
self-praise is no recommendation (at all)
206
Atasözü
kendi kendini övmek kişiye (hiçbir) fayda sağlamaz
self-praise is no recommendation (at all)
207
Atasözü
kendi kendini övmek kişiyi başkalarının gözünde küçültür
self-praise is no recommendation (at all)
Colloquial
208
Konuşma Dili
kendi kendini yiyerek/bitirerek
(one's) heart out
expr.
209
Konuşma Dili
(bir şey) kendi kendini (bir şey) yapmayacak
(something) is not going to (do something) itself
expr.
Idioms
210
Deyim
sadece kendini ve kendi sorunlarını düşünme
navel-contemplation
i.
211
Deyim
sadece kendini ve kendi sorunlarını düşünme
navel-gazing
i.
212
Deyim
kendi kendini zayıflatan ekip
circular firing squad
i.
213
Deyim
kendi kendini yemek
agonize (oneself) over
f.
214
Deyim
kendi kendini yemek
agonize (oneself) over someone or something
f.
215
Deyim
kendi kendini kutlamak
congratulate oneself on
f.
216
Deyim
kendi kendini üzmek
work oneself up
f.
217
Deyim
kendi kendini yiyip bitirmek
be consumed with something
f.
218
Deyim
kendi kendini yakmak
burn one's bridges in front of one
f.
219
Deyim
(kendi kendini) tuzağa düşürmek
box (oneself) into a corner
f.
220
Deyim
(kendi kendini) baltalamak
box (oneself) into a corner
f.
221
Deyim
kendi kendini zor duruma düşürmek
bite (one's) nose off to spite (one's) face
f.
222
Deyim
kendi kendini yaralamak
do somebody/yourself an injury
f.
223
Deyim
kendi kendini incitmek
do somebody/yourself an injury
f.
224
Deyim
kendi kendini sıkıntıya sokmak
dig yourself into a hole
f.
225
Deyim
kendi kendini dara sokmak
dig yourself into a hole
f.
226
Deyim
kendi kendini sıkıntıya sokmak
dig a hole for yourself
f.
227
Deyim
kendi kendini dara sokmak
dig a hole for yourself
f.
228
Deyim
(kendi kendini) köşeye sıkıştırmak
box (oneself) into a corner
f.
229
Deyim
kendi kendini alt etmek
outsmart oneself
f.
230
Deyim
kendi kendini bitirmek
be hoist with one's own petard
f.
231
Deyim
kendi kendini bitirmek
be hoist/hoisted by/with your own petard [uk]
f.
232
Deyim
kendi kendini baltalamak
be your own worst enemy
f.
233
Deyim
kendi kendini zora sokmak
be your own worst enemy
f.
234
Deyim
(biri/bir şey için) kendi kendini yemek
eat your heart out (for somebody/something) [uk]
f.
235
Deyim
kendi kendini yemek
eat heart out
f.
236
Deyim
kendi kendini bitirmek
hoist by one's own petard
f.
237
Deyim
kendi kendini bitirmek
hoist with one's own petard
f.
238
Deyim
kendi kendini baltalamak
paint yourself into a corner
f.
239
Deyim
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
paint yourself into a corner
f.
240
Deyim
kendi kendini baltalamak
box yourself into a corner
f.
241
Deyim
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
box yourself into a corner
f.
242
Deyim
kendi kendini toparlamak
pull (oneself) up by the bootstraps
f.
243
Deyim
kendi kendini toparlamak
pull oneself up by bootstraps
f.
244
Deyim
kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
tie yourself in knots
f.
245
Deyim
kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
tie yourself up in knots
f.
246
Deyim
kendi kendini yetiştirmiş
risen from the ranks
s.
247
Deyim
kendi kendini yetiştirmiş
risen through the ranks
s.
248
Deyim
kendi kendini yaktı/yakacak
the laugh is on (one)
expr.
Trade/Economic
249
Ticaret/Ekonomi
getirdiği kazançlarla kendi kendini ödeyen kredi
self liquidating loan
i.
250
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini düzenleyen piyasa
self-regulating market
i.
251
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini yöneten gruplar
self-managing teams
i.
252
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini yönetme
self-determination
i.
253
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini denetim
self-regulation
i.
254
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini sigorta etme
self-insurance
i.
255
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini yönetim
self-management
i.
256
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini finanse etme
self financing
i.
257
Ticaret/Ekonomi
kendi-kendini tasfiye
self-liquidating
i.
258
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini finanse etme
self-financing
i.
259
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini tasfiye eden prim
self-liquidating premium
i.
260
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini sigorta fonu
self-insurance fund
i.
261
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini otomatik olarak yenileyen sözleşme
rolling contract
i.
262
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini değerlendirme
self-appraisal
i.
263
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini ödeyen borç
self-liquidating loan
i.
264
Ticaret/Ekonomi
muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi
self insurance
i.
265
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini finanse etmek
self-finance
f.
266
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini dengeleyen
self balancing
s.
267
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini finanse eden
self financing
s.
268
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini tamamlayan
self-contained
s.
269
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini itfa eden
self-liquidating
s.
270
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini dengeleyen
self-balancing
s.
271
Ticaret/Ekonomi
kendi kendini sevk esasına göre
on self consignment basis
expr.
Law
272
Hukuk
kendi kendini sınırlama
auto-limitation
i.
273
Hukuk
kendi kendini yönetemeyen ülke
non-self-governing territory
i.
274
Hukuk
kendi kendini savunma
self-protection
i.
275
Hukuk
kendi kendini savunma hakkı
right of self defence
i.
276
Hukuk
kendi kendini öldürme
self murder
i.
277
Hukuk
kendi kendini yaralama
self mutilation
i.
278
Hukuk
kendi kendini savunma hakkı
right of self defense
i.
279
Hukuk
kendi kendini savunma
self defence
i.
280
Hukuk
kendi kendini yaralama
self inflicted injury
i.
281
Hukuk
kendi kendini savunma
self-defence
i.
282
Hukuk
kendi kendini itham etmeme ayrıcalığı (susma hakkı)
privilege against self-incrimination
i.
283
Hukuk
kendi kendini savunma
self-defense
i.
284
Hukuk
kendi kendini yaralama
self-harm
i.
285
Hukuk
kendi kendini itham etmeme ayrıcalığı (susma hakkı)
freedom from self-incrimination
i.
286
Hukuk
kendi kendini yaralama
self-injury
i.
287
Hukuk
kendi kendini suçlama
self incrimination
i.
Politics
288
Siyasal
bir milletin kendi kendini idare hakkı
autonomy
i.
289
Siyasal
bir milletin kendi kendini yönetmesi
self-government
i.
290
Siyasal
bir milletin kendi kendini yönetmesi
self determination
i.
291
Siyasal
bir milletin kendi kendini yönetmesi
self-rule
i.
292
Siyasal
halkın kendi kendini yönetmesi
self government
i.
293
Siyasal
kendi kendini idare
self-government
i.
294
Siyasal
kendi kendini idare
self-rule
i.
295
Siyasal
kendi kendini yöneten toplum
self-regulating society
i.
296
Siyasal
kendi kendini idare
self determination
i.
297
Siyasal
kendi kendini yönetme hakkı
right of self-government
i.
298
Siyasal
kendi kendini yönetemeyen ülkeler
non self governing countries
i.
299
Siyasal
(bazı abd eyaletlerinde) kendi kendini yöneten şehir
borough
i.
300
Siyasal
(abd'de) erkeklere oy hakkı veren ve kendi kendini yönetmeyi sağlayan ilk yazılı anayasa
orders of connecticut
i.
301
Siyasal
kendi kendini yönetemeyen
non-self-governing
s.
Tourism
302
Turizm
bir tesisin kendi kendini döviz bazında geri ödemesi
currency self repayment
i.
Technical
303
Teknik
kendi kendini onaran tipte
self-healing type
i.
304
Teknik
kendi kendini ikazlama
self-excitation
i.
305
Teknik
kendi kendini onarma ve dayanım deneyi
self-healing test and endurance test
i.
306
Teknik
kendi kendini onarma
self-repairing
i.
307
Teknik
kendi kendini normal konuma getiren yataklı rot başlıkları
rod ends with self-aligning bearings
i.
308
Teknik
kendi kendini düzeltme
self diagnostic
i.
309
Teknik
kendi kendini doğrultma
self-rectifying
i.
310
Teknik
kendi kendini dizinleme
self-indexing
i.
311
Teknik
kendi kendini uyarma
self-excitation
i.
312
Teknik
kendi kendini kapatan kafa-içi anörizma kıskaç
self-closing intracranial aneurysm clip
i.
313
Teknik
kendi kendini düzenleyen sistem
self-regulating system
i.
314
Teknik
kendi kendini onarma deneyi
self-healing test
i.
315
Teknik
kendi kendini ayarlama
self-adjustment
i.
316
Teknik
kendi kendini onaran dedektör tipi
autocoherer
i.
317
Teknik
kendi kendini harekete geçiren şey
self-starter
i.
318
Teknik
kendi kendini düzenleyen geri bildirim mekanizması
servomechanism
i.
319
Teknik
kendi kendini normal konuma getiren
self-aligning
s.
320
Teknik
kendi kendini kilitleyen
self-locking
s.
321
Teknik
kendi kendini yağlayan
self-lubricating
s.
322
Teknik
kendi kendini soğutan
self-cooling
s.
323
Teknik
kendi kendini kilitleyebilen
self-locking
s.
324
Teknik
kendi kendini besleyen
self-feeding
s.
325
Teknik
kendi kendini düzelten
self-corrective
s.
326
Teknik
kendi kendini ayarlayan
self-adjusting
s.
327
Teknik
kendi kendini ayakta tutabilen
self-supporting
s.
328
Teknik
kendi kendini dengeleyen
self-balancing
s.
329
Teknik
kendi kendini onaran
self-healing
s.
Computer
330
Bilgisayar
kendi kendini doğrulama
self-authentication
i.
331
Bilgisayar
kendi kendini düzenleyen ağ
self-organizing network
i.
332
Bilgisayar
bilgisayar ağlarına yayılmak yerine yerel bilgisayarda kalıp kendi kendini kopyalayan program
wabbit
i.
Telecom
333
Telekom
kendi kendini yeniden başlatan döngü
self-resetting loop
i.
Automotive
334
Otomotiv
kendi kendini test adaptör kiti
self test adaptor kit
i.
335
Otomotiv
kendi kendini test sistemi
self test system
i.
336
Otomotiv
kendi kendini test işlemi
self test procedure
i.
337
Otomotiv
kendi kendini test girişi
self-test input
i.
338
Otomotiv
kendi kendini test adaptör kiti
self-test adaptor kit
i.
339
Otomotiv
kendi kendini test yeteneği
self test capability
i.
340
Otomotiv
kendi kendini test adaptörü
self-test adaptor
i.
341
Otomotiv
kendi kendini test çıkışı
self test output
i.
342
Otomotiv
kendi kendini test konektörü
self-test connector
i.
343
Otomotiv
kendi kendini temizleme
self cleaning
i.
344
Otomotiv
kendi kendini test değeri
self test automatic readout
i.
345
Otomotiv
kendi kendini test bağlantısı
self test connection
i.
346
Otomotiv
kendi kendini idare eden operasyon
autonomation
i.
347
Otomotiv
kendi kendini ayarlayan
self adjusting
i.
348
Otomotiv
kendi kendini test yeteneği
self-test capability
i.
349
Otomotiv
kendi kendini test sistemi
self-test system
i.
350
Otomotiv
kendi kendini test konektörü
self test connector
i.
351
Otomotiv
kendi kendini test işlemi
self-test procedure
i.
352
Otomotiv
kendi kendini test değeri
self-test automatic readout
i.
353
Otomotiv
kendi kendini test çıkışı
self-test output
i.
354
Otomotiv
kendi kendini ayarlayan
self-adjusting
i.
355
Otomotiv
kendi kendini test modu
self-test mode
i.
356
Otomotiv
kendi kendini test bağlantısı
self-test connection
i.
357
Otomotiv
kendi kendini testin izlenmesi
self test monitoring
i.
358
Otomotiv
kendi kendini testin izlenmesi
self-test monitoring
i.
359
Otomotiv
kendi kendini test modu
self test mode
i.
360
Otomotiv
kendi kendini test adaptörü
self test adaptor
i.
361
Otomotiv
kendi kendini test
self-test
i.
362
Otomotiv
kendi kendini test girişi
self test input
i.
Marine
363
Denizcilik
kendi kendini arıtma kapasitesi
self-purification capacity
i.
364
Denizcilik
(teknelerde kullanılan kendi kendini boşaltabilen) soğutucu dolap
self draining cooler
i.
Medical
365
Medikal
(ingiliz sağlık sisteminde) kendi kendini yöneten (bir grup) hastane
trust
i.
366
Medikal
hastanın kendi kendini test etmesi
patient self-testing
i.
367
Medikal
kendi kendini teşhis etme
autodiagnosis
i.
368
Medikal
kendi kendini zehirleme
autotoxemia
i.
369
Medikal
kendi kendini sınırlayan lenfadenopati
self limited lymphadenopathy
i.
370
Medikal
kendi kendini tedavi etme
self-medicating
i.
371
Medikal
kendi kendini zehirleme
autotoxaemia
i.
372
Medikal
kendi kendini tedavi etme
self-medication
i.
373
Medikal
kendi kendini ameliyat etme
autotomy
i.
374
Medikal
kendi kendini zehirleme
self-poisoning
i.
375
Medikal
kendi kendini tedavi etme
self-treatment
i.
376
Medikal
kendi kendini ameliyat etmek
autotomize
f.
377
Medikal
kendi kendini sınırlayan
self-limiting
s.
378
Medikal
kendi kendini tüketen
autophagous
s.
379
Medikal
kendi kendini yiyen
autophagous
s.
380
Medikal
kendi kendini yiyen
self–devouring
s.
Psychology
381
Psikoloji
kendi kendini motive etme
self-motivation
i.
382
Psikoloji
kendi kendini motive etme
self motivation
i.
383
Psikoloji
kendi kendini taklit
selfkendi imitation
i.
384
Psikoloji
kişinin kendi kendini tahrik etmesi
autoeroticism
i.
385
Psikoloji
kendi kendini analiz
auto-analysis
i.
386
Psikoloji
kendi kendini hipnoz etme süreci
autohypnotism
i.
387
Psikoloji
kendi kendini beğenme
autophilia
i.
Physiology
388
Fizyoloji
bazı hücrelerde yıkıcı enzimlerin kendi kendini yok etme süreci
apoptosis
i.
389
Fizyoloji
bazı hücrelerde yıkıcı enzimlerin kendi kendini yok etme süreci
programmed cell death
i.
Physics
390
Fizik
sabit hızda yayılım yaparken şeklini koruyarak kendi kendini güçlendiren tekil dalga
soliton wave
i.
Biology
391
Biyoloji
kendi kendini üretim
self-replicating
i.
392
Biyoloji
kendi kendini üretim
self-replication
i.
393
Biyoloji
dokunun kendi kendini sindirmesi
autodigestion
i.
394
Biyoloji
dokunun kendi kendini sindirmesi
autolysis
i.
395
Biyoloji
hücrenin kendi enzimlerinin hareketi yoluyla kendini sindirme süreci
autophagy
i.
396
Biyoloji
kendi kendini tozlaştıran bitki
inbreeder
i.
397
Biyoloji
kendi kendini yenileyen
self-replicating
s.
Biochemistry
398
Biyokimya
(doku) kendi kendini sindirmek
autolyze
f.
399
Biyokimya
kendi kendini sindiren
autolytic
s.
400
Biyokimya
kendi kendini sindirmeyle ilgili
autolytic
s.
Astronomy
401
Gökbilim
evrenin sonsuz kez kendi kendini tekrarladığını öne süren bir kozmolojik model
oscillating universe
i.
402
Gökbilim
evrenin sonsuz kez kendi kendini tekrarladığını öne süren bir kozmolojik model
oscillating universe theory
i.
403
Gökbilim
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı
von neumann probe
i.
Zoology
404
Zooloji
kendi kendini parçalama (kertelenkele kuyruğunu koparması gibi)
autotomy
i.
Botanic
405
Botanik
kendi kendini tozlayan
self-pollinated
i.
406
Botanik
kendi kendini döllemenin önlenmesi
hercogamy
i.
Social Sciences
407
Sosyal Bilimler
sınırlı ebeveyn müdahalesiyle kendi kendini idare etmesine izin verilen çocuklar
free-range kids
i.
Education
408
Eğitim
kendi kendini kaynak gösterme kıstası/ölçütü
self-reference criterion
i.
Philosophy
409
Felsefe
kendi kendini oluşturma
self-creation
i.
410
Felsefe
kendi kendini oluşturma
auto-creation
i.
411
Felsefe
kendi kendini yaratma
auto-creation
i.
412
Felsefe
kendi kendini yaratma
autopoiesis
i.
413
Felsefe
kendi kendini yaratma
self-creation
i.
414
Felsefe
kendi kendini oluşturma
autopoiesis
i.
415
Felsefe
bir eserin kendi kendini doğruladığını savunan görüş
autotelism
i.
416
Felsefe
karakterini geliştirmek için sezgi ve kendi kendini eğitmeye dayanan bir yaşam şekli
biosophy
i.
Geography
417
Coğrafya
venezuela'nın kuzeybatı kıyılarında bulunup kendi kendini yöneten hollanda'ya bağlı ada
aruba
i.
Military
418
Askeri
kendi kendini koruma sistemi
self-protection system
i.
419
Askeri
kendi kendini düzeltme eğitim sistemi
self-correcting training system
i.
420
Askeri
kendi kendini imha etmeyip nükleer veya kimyasal olmayan kara mayınları
conventional mines
i.
Sport
421
Spor
kendi kendini durdurma (dağcılık)
self-arrest
i.
Engineering
422
Engineering
kendi kendini düzenleyen sistemlerin süreç kontrolü için incelenmesi
autonomics
i.
423
Engineering
kendi kendini imha etmek
autodestruct
f.
424
Engineering
kendi kendini yok etmek
autodestruct
f.
425
Engineering
kendi kendini imha edebilen
autodestruct
s.
426
Engineering
kendi kendini yok edebilen
autodestruct
s.
427
Engineering
kendi kendini imha edebilen
autodestructive
s.
428
Engineering
kendi kendini yok edebilen
autodestructive
s.
Slang
429
Argo
başkalarıyla kendi çıkarları için ilişki kurmak/kendini pazarlamak konusunda başarılı kimse
schmoozer
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kendi kendini
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy